31 Ocak 2011 Pazartesi

FROM MOSKOVA WITH LOVE: VVts'de gunesli ve guzel bir gundu :)

FROM MOSKOVA WITH LOVE: VVts'de gunesli ve guzel bir gundu :): "Moskova'yi genel olarak cok seviyorum ama bazi yerler var ki olmazsa olmazlarim. Elbette bunlarin basinda St.Basil Katedrali var ama onu..."

30 Ocak 2011 Pazar

FROM MOSKOVA WITH LOVE: 2 gun bitti bile...

FROM MOSKOVA WITH LOVE: 2 gun bitti bile...: "Moskova'da zaman sanki daha mi hizli geciyor? Sayili zaman cabuk biter ya zaten :) 2 gun gecti bile ve ben daha birsey anlamadim. Henuz ..."

26 Ocak 2011 Çarşamba

Bu da kendime hediye :) / hand painted pearl vintage necklace


Hep satılacak değil ya :) Madem dedim 40 oldum, bir tane de kendime yapacağım en cafcaflısından :) Çok keyifle yaptım, Moskova'ya giderken de takacağım ;) Soldaki minik gülü çok ince bir şekilde çarpı işi işledim, ortadaki sedef üzerine el boyaması malum, kurdele ve ortası incili çiçeği de hazır dantel kenardan yaptım. Çok keyifliydi ama yapması 3 gün sürdü. Çünkü dizaynını kaç defa bozdum tekrar yaptım bilmiyorum :) Son olarak bu hali içime sindi ;)

24 Ocak 2011 Pazartesi

Uğurlar olsun!


Bir Pazar Sabahıydı Ankara Kar Altında
Zemheri Ayazıydı Yaz Güneşi Koynunda
Ucuz Can Pazarıydı Kalemim Düştü Kana
Zalımlar Pusudaydı Bedenim Paramparça
Ucuz Can Pazarıydı Kalemim Düştü Kana

Uğurlar Olsun Uğurlar Olsun
Hüzünlü Bulutlar Yoldaşın Olsun
Bir Keskin Kalem Bir Kırık Gözlük
Yürekli Yiğitlere Hatıran Olsun

Çevirdim Anahtarı Apansız Bir Ölüme
Şarapnel Parçaları Saplandı Ciğerime
Ucuz Can Pazarıydı Kan Doldu Gözlerime
İsimsiz Korkuları Katmadım Yüreğime
Bembeyaz Doğruları Yaşadım Ölümüne

Uğurlar Olsun Uğurlar Olsun
Hüzünlü Bulutlar Yoldaşın Olsun
Bir Keskin Kalem Bir Kırık Gözlük
Yürekli Yiğitlere Hatıran Olsun

40+birkaç saat...


40'ın bir büyüsü olacağını düşünmüştüm, 39'dan pek farkı yok ama tabi ki şimdilik, ne de olsa birkaç saat oldu :)

Ama ben hala içimde çocuğum, bu asla değişmeyecek besbelli...

Bunun yanısıra fark ettim ki epeyce anı birikmiş hayatımda. Bu iyi...

Tabi kötü anılar da var ama bunlar insanı büyütüyor ne de olsa...

Çocukken yani hakikaten küçükken, 15-16 yaşındaki gençler ne de büyük görünürdü gözüme... Ama şimdi 14 yaşımdaki kızım hala bebek benim için :) Bunun yanı sıra 5 yaşındaki bir çocukla akran olabiliyorum ve bence bu da iyi...

Çok şey öğrendim hayattan ve daha fazlasını öğrenmeye ömrüm yeter diye umuyorum. Ama asla öğreneceklerimizin yeterli gelmeyeceğini de biliyorum.

Bugün babam, annem ve ben eski, siyah beyaz, sararmış fotoğraflara bakarken anladım ki... 60'larda yaşasam çok mutlu olabilirmişim. 2060'da da yaşasam mutlu olurdum. 80'lerde genç olduğum için de çok muluyum. Yani.... dünya beni mutlu ediyor, seviyorum bu mavi küreyi...

Acılarını görüyorum, üzülüyorum ama bunlar yaşam sevincimi, umudumu, mutluluğumu daha da önemlisi sevme gücümü engelleyemiyor, bu çok önemli...

Sevginin gücü nedir diye çok merak ederdim. En önemli öğrendiğim ders bu oldu sanırım. Sevgi, zorlamadan, kendiliğinden, kayıtsız, şartsız ve karşılıksız duyulan bir hismiş. Diğerleri sevgi değilmiş. Bunu öğrenebildim ve daha da önemlisi yaşayabildiğim için çok ama çok şanslıyım. Yaşadığını sanarak ölen onca insan olduğunu düşününce üzülüyorum... Sevgi insanın mutlu olması değil, sevdiğinin mutlu olmasına sevinebilmekmiş ve zaten herşey sevgide saklıymış. Yani umut edebilmek için, mutlu olabilmek için, başarabilmek için, hayatta kalabilmek için sevmek şartmış ama gerçek anlamda sevmek. Başka türlü sadece nefes alıp vermekmiş hayat.

Hayatta gerçek sevgiyi tadabilmek için önce kendini sevmek gerekiyormuş....

Bütün bunlardan çıkan sonuç ise şuymuş: Ben depresif bir insan değilim ve asla olamam. Neden? Çünkühayatta mutlu olabilecek milyarlarca ve milyarlarca şeyin farkına varabiliyormuşum...

40'ı sevdim. 39'u, 35'i, 30'u, 28'i, 24'ü, 20'yi, 18'i, 16'yı, 12'yi....................sevdiğim gibi. HAYAT, YENİYAŞLARDAN NEFRET EDECEĞİMİZ SEBEBLER SUNMASIN YETER Kİ BİZE...

21 Ocak 2011 Cuma

Bu mekana gidilir :) Mutlu Fırın...

Haydins uzun zamandır blog arkadaşım. Çektiği fotoğraflarla, yaptıklarıyla, yazılarıyla hep zevkle okuduğum bir blogu var. Aynı zamanda her ne kadar Moskova'da görüşememiş olsak da bir dönem aynı kubbeli şehri paylaşmışlığımız da var.

Haydins'in artık sadece blogu yok :) Çok ama çok güzel bir mekanı var, görmek için sabırsızlanıyorum. Fotoğraflardan gördüğüm kadarıyla pek bir romantik, hoş bir yere benziyor ki bundan hiç şüphem yok, öyledir.

Haydins kendinde mevcut olan hatta bence doğuştan gelen estetik duygusunu konuşturmuş bence :) Eminim mekan kadar mekandakiler de muhteşemdir. En kısa zamanda gitmeyi umuyorum ama, hali hazırda İstanbul'daki arkadaşlara diyorum ki... Hala ne duruyorsunuz :)

Sevgiler canım, hayırlı olsun. Kazançlı olsun ama daha da önemlisi adı gibi size mutluluk getirsin...

http://www.mutlufirin.com/

Ödüllendim :)

Sevgili blog arkadaşım deniza beni ödüle layık görmüş, çok teşekkür ediyorum çocuklar gibi sevinçliyim :) Daha önce de kendisinin blogunu burada tanıtmıştım ama ne kadar tanıtsam azdır doğrusu :) hele benim gibi hala oyuncak düşkünüyseniz. Ama deniza sadece oyuncak yapmıyor. Resim yapıyor, örüyor, boyuyor... Yani on parmağında onbir marifet var.

Ödül aldım ya yapmam gerekenler var :) Önce kendim hakkında 7 madde yazacağım ve ben de beğendiğim 10 bloga ödül vereceğim. Bu ödülleri vermek benim için hiç de zor olmayacak. Çok güzel bloglar var ve hepsini keyifle okuyorum.

İlk defa böyle birşey yapacağım yanlış yaparsam artık kusuruma bakmayın ;)

Siz de ödülünüzü aldıktan sonra ödülü aldığınız blogu, blogunuzda paylaşıp, kendiniz hakkında 7 madde yazıp, ödüllerinizi 10 bloga verebilirseniz sevinirim.

Önce ben :)

1. tarcinmoscow, moderatörlük de yaptığım bir forumda takma adımdı. O forumda bu adı aldığım günden beri de heryerde kullanıyorum. Blogumun adı da buradan geliyor.

2. Artık blogumda göre göre anlamışsınızdır, belki de bıkmışsınızdır :) Soğan kubbeli bir şehre aşığım... MOSKOVA :)

3. Serushka ve Canavarusarpus lakablarını taktığım bir kızım bir de oğlum var. Ben bunca işle ilgilenirken bana karşı sabırlı davranan dünya tatlısı iki kedi beim için. O yüzden onları da blogumda sık sık görürsünüz. Anne olmak dünyadaki en güzel duygu. Bu yüzden bununla gurur duyuyorum hem de 2 defa :)

4. Kedi demişken hayvanları çok severim ama kedilerin ve kutup ayılarının yeri her zaman farklıdır :)

5. Öğrenmeyi çok severim, ne olursa. Hatta hayat boyunca öğrenmeye aç bir kadın olarak yaşayacağım. Yeni şeyler denemeyi ve onları uygulamayı kendime yaşam stili olarak seçtim sanırım hayatımın bir köşesinde...

6. Şu ana kadar öğretmenlik, genel yayın yönetmenliği, yardımcı editörlük, Moskova Türk Kadınlar Organizasyonu başkanlığı yapmış olsam da en büyük tutkum resimdir.

7. Hayır demeyi yeni yeniöğrenmeye başlıyorum, hala çok başarılı olduğum söylenemez. Ama sanırım insanları mutlu etmek bana farklı bir haz veriyor. Hayır demeyi hayatım boyunca tam anlamıyla öğrenemeyeceğim :)

8. Biliyorum bu madde fazladan olacak ama hep iyiyönlerim olmasın dedim kendini beğenmiş gibi :) sabahları çok aksi ve asabi oluyorum.

Sıra geldi ödüllerimi dağıtmaya :) İşte... geliyor ;) Sanmayın ki bu blogların dışındakileri beğenmiyorum... hepsi ayrı ayrı haz veriyor sadece seçmek durumundaydım :)

1. http://nonim.blogspot.com/
2. http://merail.blogspot.com/
3. http://haydins.blogspot.com/
4. http://kurabiyekokusu.blogspot.com/
5. http://rengimdesign.blogspot.com/
6. http://chicolatta.blogspot.com/
7. http://sibelinhobidunyasi.blogspot.com/
8. http://sesiber.blogspot.com/
9. http://leyya-craftmania.blogspot.com/
10. http://denizaa17.blogspot.com/

ve... işte ödülünüz:


FROM MOSKOVA WITH LOVE: Son 7 gün :)


FROM MOSKOVA WITH LOVE: Son 7 gün :): "1 hafta kaldı.... Moskova buz gibiymiş... Buz gibi havada ben yerimde durmayacağım yine de hiç şansı yok :D"

18 Ocak 2011 Salı

Oğlumun ilk suşi yapma deneyimi :)

Yani evet, sporu çok seviyor oğlum Canavarusarpus. Futbolu güzel oynar ve tabi basketbolu. Pinpon ve tenisde de fena değildir hani.

Ha bir de yazar. Durmadan yazar. Bazen gece yatırdıktan sonra kontrole gidiyorum bir de ne göreyim... gece lambasının ışığında yine gizlice birşeyler yazıyor. Genellikle senaryo yazar benim oğlum. O da geçen sene gelişen bir hobi oldu. Moskova Türk Kadınlar Organizasyonunun çocukkulübünde Neslihan öğretmeninin dersde verdiği görevle gelişen bir durum. İyi de yazıyor hani... Sadece bazı kelimeleri yanlış yazıyor, o da normal, Türkçe'yi daha yeni yeni doğru kullanmayı öğreniyor. Ne de olsa doğduğundan beri Rusça ile haşır neşirdi.

Ama bugün... bugün oğlumun yeni bir meziyetini keşfettim. Süper suşi yapıyor. "Anneeee ben de yardım edeyim" dediği zaman eyvah dedim, anlaşılan bu akşam yemeği geç yiyeceğiz. Ama oğluşum beni utandırdı resmen. 5 yaşından beri suşiyi zevkle yer Canavarusarpus.(anasnın oğlu :)) biz otuzumuzda keşfettik suşiyi, beyimiz beşinde :) Ben sadece pirinci haşladım işte hepsi o... Geri kalan herşeyi yaptı, bana da izlemek kaldı. Malzemeleri koydu, sardı, kesti ve tabaklara servis etti... Bu arada oldukça da ustaca yaptı. Anlaşıldı geleceğin jamie oliver'ını yetiştiriyorum :D Şaka bir yana, günümüzde kalitel aşçılık çok gözde bir meslek... neden olmasın ;) hem yemek yapma derdinden de kurtarır beni hihihhi

Sipariş kutu / Tea box with matrushkas




Ceren ve Seden ortak yapım :)

Oyuncakları kim sevmez :)




Ne kadar büyürseniz büyüyün oyuncaklar her zaman yediden yetmişe her yaştan çocuğun eğlenceli dünyasıdır. Hele bir de bu oyuncaklar elde emek verilip yapılmışsa... Deniza'nın oyuncakları ise insanın içine naif ve hoşbir çocukluk duygusu verir cinste. Blogu ziyaret edip biraz gezinin, size garanti veriyorum 8 yaşınıza geri döneceksiniz :) O yaşın tüm sevinci ve enerjisiyle dolacaksınız.

Deniza'nın Oyuncak Eğlencesinin Oriental Ülkesi....

Bu ülkede hüzün ve mutsuzluk yok. Bol bol keyif ve umut var ;)

5 Ocak 2011 Çarşamba

Bardak altlıkları / Moskova - coasters "Moscow"











Sevgili arkadaşımın özel siparişleri. Yaparken çok keyif aldım belki de Moskova ile alakalı olduğu içindir :) Güzel günlerde kullansınlar, günleri hep güzel olsun ;)
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...